Bu konuyu aydınlatan bir başka rivayette şöyledir: Hz. Aişe validemiz
henüz peygamberimizle evlenmeden önce Cübeyir bin Mut’im ile
nişanlanmıştı. Mut’im Hz. Aişeyi oğluna almakla evine müslümanlığı
sokacağını düşünerek bu nikahı feshetmişti. Hz. Ebu Bekir (r.a) islamı ilk
kabul edenlerden biri olduğuna göre; bu olayın vukuu, islamın alenen
duyurulmasından veya şuyu bulmasından önce olması gerekir. İslam alenen
açıklanıp müslümanlar Kabe yürüyüşü veya Safa tepesi toplantısından sonra
topluma deşifre olduktan sonra Ebu Bekir (r.a) ın müslüman olduğu bilinince
kızını almaktan vazgeçmiş olması daha doğru görünmektedir. Bu olayda yine
Hz. Aişe’nin peygamberimizle evlenmeden önce evlilik çağına geldiğini
ve nişanlandığını göstermektedir.
Hz. Aişe validemiz peygamberimizle dokuz yıl evli kalmışlardı.
Peygamberimizin vefatı esnasında İse 27 yaşında idi. Peygamberimizden sonra
da 48 yıl yaşamış ve hicri 58. yılda ve 74 yaşında vefat etmiştir. Sondan
başa doğru gidersek 74 ten 48 i çıkartıp kalandan da evli olduğu yılı
çıkartınca evlendiği yaşı bulmuş oluruz. 74 – 48 = 26; 26 – 9 =
17 kalır ki yaklaşık 17 veya 18 yaşında evlendiği gerçeği ortaya çıkar.
Ancak bu konuyla ilgili hiçbir uyarı söz konusu değildir. Bu bizim için en
temel meşruiyet sebebidir. Eğer böyle bir yanlış yapılmış olsa idi Allah
asla ihmal etmez elçisini düzeltirdi. Allah'ın doğru bulduğunu kimse yanlış
göremez ve diline dolayamaz. Müslümanlar "işittik ve itaat ettik, işittik
ve iman ettik" derler ve teslim olurlar. Biz de bu minval üzere teslim olup
inanıyoruz ki Allah'ın Rasulü en doğru olanı yapmıştır.
____________________
Dört Sey Geri Gelmez Atılan Ok, Söylenen Söz, Kacırılan Fırsat ve Gecen
Zaman ...