Hz.Hârun (a.s)
Hazret-i Harun, Musa aleyhisselâm'ın ana-baba bir kardeşi ve peygamberlik
görevlerinde yardımcı (veziri) idi. Çok güzel ve beyaz yüzü, konuşması
açık-seçik, yumuşak huylu bir zat idi. Hazret-i Musa Tûr'a gittiği zaman
Harun aleyhisselâm İsrail Oğullarının başında bulunmuş ve buzağıya
tapanlara: "Siz bu yüzden fitneye düşmüş bulunuyorsunuz. Sizin Rabbiniz
Rahman ve Rahîm olan Yüce ALLAH'dır. Bana uyunuz, benim sözümü dinleyiniz.
Samirî gibi bir münafıkın sözüne bakmayınız," diyerek onlara etkili öğütler
vermişse de, kabul etmediklerinden bir tarafa çekilerek Hazret-i Musa'nın
dönüşünü beklemiştir. İsrail Oğulları bölünüp iki kısma ayrılmasınlar ve
birbirleriyle mücadele etmesinler diye, Hazret-i Harun daha ileriye
gitmemişti.
Rivayete göre Harun aleyhisselâm, Hazret-i Musa'dan yedi ay önce veya üç
sene önce, yüz yirmi üç yaşında olduğu halde Tiyh sahrasında ölmüştür.
Tûr-i Sîna civarında "Mürran" dağındaki bir mağaraya gömülmüştür. Kabri
meşhurdur.
Her ikisine selâm olsun, Musa ile Harun'dan sonra, Hazret-i Musa'nın
halifesi bulunan ve sonradan kendisine peygamberlik verilen Yuşa
aleyhisselâm, İsrail Oğullarını alıp çölden çıkarmış ve Kenan ilini
Kenanî'lerden almış, Şam diyarını fethetmiştir.
Yuşa aleyhisselâm yirmi sekiz sene kadar İsrail Oğullarına hakim olup yüz
on yaşında vefat etmiştir. Kendisinden sonra, on altı kadar hakim daha
gelip İsrail Oğullarına reislik yapmışlardır. Bunlann sonuncusu "İşmuil"
aleyhisselâmdır. Bu zatların idareleri (493) sene kadar sürmüştür. Bu
zamana "Harimler devri" denilir. Sonra İsrail Oğulları, kendilerine "Talût"
adındaki bir zatı hükümdar tayin ettiler. Bu tarihten sonra da, İsrail
Oğulları arasında "Melikler Devri" başlamıştı.
____________________
Dört Sey Geri Gelmez Atılan Ok, Söylenen Söz, Kacırılan Fırsat ve Gecen
Zaman ...