Deprecated: Function set_magic_quotes_runtime() is deprecated in /www/htdocs/w00c089c/dostsesi.com/forum/includes/mx_system.php on line 22

Deprecated: preg_replace(): The /e modifier is deprecated, use preg_replace_callback instead in /www/htdocs/w00c089c/dostsesi.com/forum/includes/mx_api.php on line 315

Deprecated: preg_replace(): The /e modifier is deprecated, use preg_replace_callback instead in /www/htdocs/w00c089c/dostsesi.com/forum/includes/mx_api.php on line 315

Deprecated: preg_replace(): The /e modifier is deprecated, use preg_replace_callback instead in /www/htdocs/w00c089c/dostsesi.com/forum/includes/mx_api.php on line 1415
Bilgilendirme - Sevgli Cocuklar..

  Pazar, 22. Aralık 2024 05:45   User Online: 71 

Üye bilginiz

Üye merkeziniz

Özel Messajiniz

Ziyaretçi defteriniz

Üye lerimiz

Forumda çikiş

Forumlar

Genel

Kültür

Atatürk

Türkiye

Bilgilendirme

Spor

Site ve Radyo

Arsiv II Genel

Arsiv Kultur

Resim
Sen Ben.Fantazi Resim 7Bayragimiz.AslanSevimli4Bayrak Gul1Fantazi Resim 2kirmizi_gul_deni.jpgDostluk Resimi 3Sevimli 16KaplanTabiat 1dogaCok  Sirinler.Sevimli 4Fantazi Resim 5GerberaSevimli 6Bayrak3Manzara -14

Portal Menüsü
Bilgiller
Bilgi ekle
Ekart
Pano
Haberler
Takvim
Resimler
Şiir
Fikra
Bizi tavsiye et
Site Anket
Site kural Impressum
Download tavsiyeler
 Link Tavsiyeler
Bize ulaşım

Bilgilendirme Sisteme girmen gerek


Aşağı git
« Ön  Diğer »
küçükten büyüğe do;ğru sırala büyükten küçüğe doğru sırala      print
Konuyu açan: Konu: Sevgli Cocuklar..
Junior Member
Junior Member


Cevaplar: 4
kayıt olmuş: 15/6/2008
Durum: Çevrimdışı
Cinsiyet: Bayan
red_folder.gif Yazılış Tarihi: 15/6/2008 Saat 12:32  


Sevgili çocuklar!

Tabiatın ekranının süsü olan renkli çiçekler gibi, göz alıcı desenli kelebeklerin, kanatlarını çırparak uçuşları, gönüllere iç açıcılık veren hoş görüntülerdir. Desinatörlere ilham kaynağı olan bu görüntüler, ressamların tuvalinde renk renk şekillendiği gibi, şairlerin dillerinde söz dizilerine, müzisyenlerin notasında engin nağmelere dönüşür. Bu tabiat sihirbazları, hikâye ve roman yazarlarının kalemlerine konu olursa, gönüllerde nakışlanarak derin izler bırakır. Evet çocuklar, bu yazımda size, görenleri manyatize eden tabiatın küçük sihirbazları kelebeklerden söz edecek ve bunlarla ilgili bir hikâye anlatacağım:

Bilmem görebiliyor musunuz? Karşımızda tabiatın ekranında şirin bir tablo duruyor. Gözleri ve gönülleri okşayan bir tablo. Mevsim bahar... Bahçe de ağaçlar çiçek açmış; kuşlar, dallarında cıvıldaşarak kanat çırpıyorlar. Bir elma, ağacı çiçeğinin üzerine konmuş bulunan sarı kadife giysili bal arısı, çiçek özü derlemeye çalışıyor. Yanı başında, renk renk desenli bir kelebek de üzerine konduğu çiçeğin öz suyunu doymak bilmez bir iştahla emmekte... Konuşkan ve şakacı da olmalı...

- Gelir gider durmadan çiçekleri dolaşır, kovanınız için çiçek özü taşır durursunuz. Siz arılar biraz kıt akıllısınız sanırım. Nedir sizdeki ölümcül çalışma... Otur biraz, şurada seninle yarenlik edelim. Neden çalışmanda acele edersin? Varsın kovan biraz boş kalsın... Kendini hiç düşünmez misin? Canına garezin mi var? Yiyeceğin bir lokma şey... Otur benim gibi çiçek özleriyle karnını doyur; topladıklarını kovan denilen o doymak bilmez kuyuya taşır durursun? Bizler öyle miyiz ya! Yer içer sadece kendimiz için yaşarız.

Bal arısı kısa bir an, çalışmasını durdurarak kelebeğe kızgın bir anlatımla baktı. Kaşları da çatıktı. Hafifçe vızıldayıp kanatlarını çırptıktan sonra azarlarcasına şöyle dedi:

- Bana darılsan bile yine söyleyeceğim: Siz kelebekler, kara sineklere benzersiniz; bencil ve çok obursunuz. Üstelik başıboş ve amaçsız dolaşır durursunuz. Oysa her yaratığın bir amacı olmalıdır. Sadece kendi için değil, ailesi ve çevresi için de yaşamalı, topluma yararlı olmalıdır. Benim kovan denilen bir yuvam ve ailem var; orada mutlu yaşıyorum. Emeğimden ailem ve tüm canlılar yararlanırlar. Ürünüm şifa kaynağıdır; insanlar yer, hasta olanları iyileşirler. Sizlerse kara sinekler gibi başı boş dolaşır; haram, helal demeden yer içer, karnınızı doyurmaya bakarsınız. Üstelik, siz kelebeklerin tırtılları ürünlere zarar verirler. Peki! Sizin tırtıllarınız neden ipek böceği gibi yararlı değiller? Neden onlar gibi iplik üretip koza yapmayı bilmiyorlar?

Küçük bal arısı, cümlesini tamamlamıştı ki, üstlerine bir kelebek tutma kepçesi kapanıvermişti. Her ikisi de şimdi tutuklanmış bulunuyorlardı. Kelebeğin yüreği bir tuhaf oluvermişti. Ümitsiz çırpınışlar içinde çevresine bakındı. Sonra da tutsak arkadaşına dönerek şöyle yakındı:

- Gördün mü başımıza gelen şu tatsızlığı? İşte insan denilen şu yaratığın hoyratlığına uğradık. Yakaladı bizi; kurtulmamıza imkan yok!

Küçük bal arısı kanadını çırpıp vızıldarken kelebeğe yönelik şöyle dedi:

- Ne telaşlanır durursun? Ardında senin için yas tutacak kimin kimsen mi var? Varsın yaşamın şu kepçenin içinde sona ersin... Ben öyle miyim ya! Ailemce kovana dönüşüm beklenir; varlığım özlenir durur.

İşte tam bu sırada kepçeye bir el uzandı; ve onları tutuklayan çocuk, bal arısını dışarıya çıkarırken şöyle konuştu:

- Bak sen şu işe! Kelebeğin yanısıra birde bal arısı yakalamışım. Az kaldı zavallıyı eziverecektim. Neyse çabuk farkına vardım da dışarıya çıkardım. Kelebek avcısı çocuk, daha sonra, kelebeği eliyle tutarak dışarı çıkardı ve onu, yanında taşıdığı kutunun içine koyarak kapağını örttü. Yanında yürüyen küçük kardeşi ise üzüntülü bir ses tonuyla şöyle dedi:

- Yazık değil mi onu kutuya kapattın. Havasızlıktan ölecek orada! Peki bal arısını neden serbest bıraktın?

Ağabeyi küçük kardeşini azarlarcasına konuştu:

- Hadi yufka yürekli sende! Kelebek ve onun tırtılları zararlı böceklerden... Onun yumurtasından oluşan tırtıllar bitki ürünlerini yiyerek beslenirler. Bal arısı öyle mi ya! O, çiçek özlerinden bal ürünü oluşturarak biz insanlara yararlı besin sağlarlar... Kutuya koyduğum kelebeği koleksiyon yaparak yararlanacağım. Onu inceleyip ders aracı olarak kullanacağım. Öğretmenden de iyi not alacağım.

Kelebek avcısı bu sözlerinden sonra çevresine bakındı. Bir kelebek daha görmüştü. Onu izlemeye başladı. Bir çiçek üzerine konar konmaz onu da file kepçesiyle avlayacak ve kutusuna koyacaktı. Kelebek avcısı çocuğun, kapanından serbest bıraktığı küçük bal arısı, çiçek özü toplama işini sürdürmek ve başka çiçeklere yönelmek üzere uçup gitmişti.


____________________
Bilgisizligin belirtisi Adaletsizlik ve trajediye olan inancin derinligidir,tirtilin dünyanin sonu dediginde usta "KELEBEK" der...
Profiline gir Bu üyenin tüm mesajlarını göster
Junior Member
Junior Member


Cevaplar: 4
kayıt olmuş: 15/6/2008
Durum: Çevrimdışı
Cinsiyet: Bayan
red_folder.gif Yazılış Tarihi: 15/6/2008 Saat 12:40  
















____________________
Bilgisizligin belirtisi Adaletsizlik ve trajediye olan inancin derinligidir,tirtilin dünyanin sonu dediginde usta "KELEBEK" der...
Profiline gir Bu üyenin tüm mesajlarını göster Cevap 1
Ziyaretçi

Ziyaretçi
red_folder.gif Yazılış Tarihi: 15/6/2008 Saat 17:22  
Resimlere bakmaya doyamıyor insan. Yüreğine emeğine sağlık :zalkis:


[tarihinde düzeltildi 15/6/2008 Saat 17:22 Yazar kuzucuk]
Cevap 2
Junior Member
Junior Member


Cevaplar: 26
kayıt olmuş: 27/1/2008
Durum: Çevrimdışı
Cinsiyet: Bayan
red_folder.gif Yazılış Tarihi: 17/6/2008 Saat 00:02  
Sevgili KelebeginSansi, Bir adam hayvanat bahcesine gider, orada ilgisini ceken bir yazi okur. Yazida; Doganin en vahsi yaratigi yazisini okur ve ilgisini ceker görmek ister...kapinin üstünde, cam seklinde bir ayna vardir? Adam aynaya bakinca kendini görür!!!

Paylasimin icin cokca tesekkürler.
Saygi ve sevgilerimle.
Profiline gir Bu üyenin tüm mesajlarını göster Cevap 3
Junior Member
Junior Member


Cevaplar: 4
kayıt olmuş: 15/6/2008
Durum: Çevrimdışı
Cinsiyet: Bayan
red_folder.gif Yazılış Tarihi: 18/6/2008 Saat 13:26  

Alıntı:
Doganin en vahsi yaratigi


Insanlar dogada yasayan Hayvanlardan daha Tehliklei oldu ne yaziki ;)


____________________
Bilgisizligin belirtisi Adaletsizlik ve trajediye olan inancin derinligidir,tirtilin dünyanin sonu dediginde usta "KELEBEK" der...
Profiline gir Bu üyenin tüm mesajlarını göster Cevap 4
Junior Member
Junior Member

umut1960
Cevaplar: 13
kayıt olmuş: 16/5/2008
Durum: Çevrimdışı
red_folder.gif Yazılış Tarihi: 18/6/2008 Saat 16:37  
üç gün ömrü olan bir canlının ne kadar şansı olurki?
Profiline gir Bu üyenin tüm mesajlarını göster Cevap 5
Member
Member

Rojin
Cevaplar: 239
kayıt olmuş: 11/9/2006
Durum: Çevrimdışı
Cinsiyet: Bayan
red_folder.gif Yazılış Tarihi: 19/6/2008 Saat 16:13  
Biz insanlar kadar zarali olamazlar en azindan tabiataki canlilarin ne gibi zarar vere bilsecigini bilyioruz ya INSANLARIN ???


____________________
Dört Sey Geri Gelmez Atılan Ok, Söylenen Söz, Kacırılan Fırsat ve Gecen Zaman ...
Profiline gir Web siteyi ziyaret et Bu üyenin tüm mesajlarını göster Cevap 6
« Ön  Diğer »        print
Yukarı git


mxBoard, © 2006 by pragmaMx.org, based on eBoard, XMB and XForum

0,044 saniye - 32 queries
Giriş

Kullanıcı Adı:

Şifre:

Sprache
Arabirim Dilini Seçin:

Almanca Fransızca Türkçe İngilizce
Son 5 Bilgi
Happy Birthday


Bugün hiçbir kullanıcımızın doğumgünü yok!
Etkinlik Takvimi
Aralık 2024
  1
2 3 4 5 6 7 8
9 10 11 12 13 14 15
16 17 18 19 20 21 22
23 24 25 26 27 28 29
30 31  

Fuarlar
Toplantilar
Konserler
Festivaller
Kültür Sanat
Anma Günleri
Dogum günü
Dini Bayramlar
Özel Günler
Resmi Bayramlar
üye Puani
  1. Rojin: 10 976 Puanlar
  2. asliyok: 4 432 Puanlar
  3. HarmanYeli: 4 396 Puanlar
  4. KizilZora: 2 048 Puanlar
  5. life23: 1 675 Puanlar
  6. gokkiz: 1 657 Puanlar
  7. BirNefes: 1 048 Puanlar
  8. Erasmus: 984 Puanlar
  9. -Pozan-: 785 Puanlar
  10. Siyahinci: 623 Puanlar
Son Şiirler
SAKLI SEVDAM
(8098 okuma)
Hatırlarmısın .!
(11182 okuma)
Mektup......
(11996 okuma)
ANADOLU GARIBI
(12021 okuma)
SALKIMSÖĞÜT
(11783 okuma)
YAŞAMAYA DAİR
(12011 okuma)
SALKIMSÖĞÜT
(12176 okuma)
TOP Download
  1. AntiVir Personal - Free Antivirus
       [Hits: 979 x]
Link ler
  1. VOLKAN KONAK
  2. Yusuf Hayaloglu
  3. Full dizi izle

Bu sitedeki tüm logo ve markalar sahiplerinin malıdır. Diğer detayları Künye bölümünde bulabilirsiniz .

Haberlerimizi RSS kullanarak yayınlayabilirsiniz.

Bu site pragmaMx 0.1.11 tabanlıdır.

Yorumlar yazarların sorumluluğu altındadır,
geri kalan her şey © 2004 - 2024 by Dostsesi - Stimme der Freundschaft