Member Cevaplar: 239 kayıt olmuş: 11/9/2006 Durum: ÇevrimdışıCinsiyet:
|
|
Yazılış Tarihi: 23/2/2008 Saat 18:26 |
|
|
Vatan için kara toprağa giren
Dağ taş demeden göreve giden
Bayrağı, milleti temsil eden
Makamın cennet olsun şehidim
Bayrağımın rengi senin kanından
Vatan için geçmiş tatlı canından
Evliya'ya eşit o makamından
Makamın cennet olsun şehidim
Bayrağa sarılı tabutun gelir
Sevdiklerin seninle birlikte ölür
Cenazende senle yüzbinler yürür
Makamın cennet olsun şehidim
Hangi asker senin gibi şerefli
Kükrer sığmaz kabına aslan yürekli
Düşmanlar kıskanır seni sürekli
Makamın cennet olsun şehidim
Sen şehit torunu alnın ak, yüzün pak
Sana sıra gelirse mezarından ayağa kalk
Nöbet sana yakışır şerefli asker
Makamın cennet olsun şehidim.
Nurcan ARSLAN / ŞAİR-YAZAR
____________________ Dört Sey Geri Gelmez Atılan Ok, Söylenen Söz, Kacırılan Fırsat ve Gecen
Zaman ...
|
|
Member Cevaplar: 239 kayıt olmuş: 11/9/2006 Durum: ÇevrimdışıCinsiyet:
|
|
Yazılış Tarihi: 23/2/2008 Saat 18:30 |
|
|
ANNE BUGÜN BAYRAM MI GELMİŞ ?
ANNE, bugün bayram mı gelmiş?
Gencecik hatta çocuk yaşta nefesi solmuş şu sıra sıra dizili tabutlara bak!
Bugün bayramdır! Ve onlar, annelerinin elini öpmeye gelemeyecekler. Bir
sonsuz rüyaya açılmış gibi gözleri.
ANNE, bugün bayram mı gelmiş?
Anaları her ne kadar yummayın kirpiklerini diye ağıtlara yaksa da kahrını,
zaten kapanmıyor, açık kalmış gözleri.
Türk’ü Kürt’ü bırak hele, koyun koyuna yatıyorlar işte!
Bir bayram sabahı böyle mi olacaktı? Anneler evlatlarını tabutlarında mı
karşılayacaktı? Askere düğün dernekle gönderilenler, yasla gözyaşıyla mı
karşılanacaktı? Hayattayken, kapılara sığmayan evlatlar heyhat!
Tabutlara sığamıyor işte. Giyecek başka bayramlık kalmamış mı da, al
bayrağı çekmişler üstlerine bu çocuklar? Daha görecek çok şey vardı oysa
hayattan, Şimdi bir türlü örtemediğimiz o açık kalmış gözlerde, hangi
özlemler? Hangi gençlik düşleri ve hangi yarım kalmış hayaller?
Artık, bir daha uyanması yok, bir daha doğrulması olmayan kabirden bir
yatak; anne bu sabah bayram mı geldi bizim köye? Anne hakkını helal et,
bayrama yetişemedim, varıp da boynuna saramadım kollarımı mı diyorsun bir
türlü yumulmayan kirpiklerinde.
Susmuş içinden geçen bütün renkleri; Dizlerindeki bütün taylar hep birden
kesilivermiş kör bıçaklarla; Gözlerindeki bütün kuşlar uçup gitmiş.
Pazularında henüz yaprağa durmuş gencecik dalları tek tek kırılmış. Halbuki
aramızdan hayatı özlemeye dair en uygun yaşta olanı odur. Tam da özlemek,
tam da sevmek, tam da boy atmak, gürlemek, çağlamak, akmak yaşındadır. Kim
kıydı senin kimseye anlatmadığın özlemlerine, kim çok gördü sana hayatı ve
düş kurmayı? Erken gelen bu Veda gününde öyleyse, çağırın gelsin
hayattayken bütün sevdikleri. Herkes en güzel elbiselerini giyinsin, herkes
bayramlık esvaplarını kuşansın, dağa bayıra haber salın, tüm sevenleri
koşup gelsin cenazesine.
Ana kucağı ihanet tutmaz oğul! Analar kucak satmaz, satamaz bunu iyi bil.
Bütün cihan birleşse de kalem tutup, ismin çizse; Bil ki adın bende
saklıdır, gözlerime mil çekilse, kesilse de dillerim, ismin bahtımdır oğul!
Derler ki ,kahpelerle köpekler ana olmasın. Ah oğul, ey oğul ,ana ol da gör
derim onlara, o analık ki öz kanını süte döndürür, sen ana olmaya gör;
Hiçbir adres sana çıkmasa, hiçbir mektup seni bulmasa da bil ki benim
kucağım seni unutmaz, ama düğünde ama kefende, senin ismin benim ruhumda,
senin ismin benim göğsümdeki sütte nakışlı; Bak duy bakalım benim içimden
kopan o bir tek OĞLUM kelimesi ile hangi Ağrı Dağı yarıştıracakmış boyunu
posunu, hangi Erciyes Dağı boy ölçüşecekmiş benim bir tek OĞUL sözümle;
Dünya unutsa ben unutur muyum oğul? Değme kovanlarım yağma olsun, balım
oğul, bahtım oğul, güzel oğul, kuzum oğul, tayım oğul, duam oğul, baharım
yazım oğul, can parçam, nar tanem, yıldızım, ufkum oğul!
Beyler, ağalar, paşalar kös vurdurup bayram tutalar; Kara yazıları sırtıma
giydirip, yas defterini elime vereler; Bayram onlara, yas bana oğul! İtilip
kakılmak, horlanmak bize, makam, mühür, taht onlara. Kamu onlara, yasak
bana! Laf onlara, kurşun sana oğul.
Ah oğul can oğul bayramlığını kara topraktan biçmiş kader! Besbelli ki
Allah'tan geldin ve Allah’la berabersin, yine Allah'adır yolun.
Ama soymasınlar üzerini, üzerine toprak atanlar. Bilirim ki üşütür seni
kara topraklar, soymasınlar giydiklerini, öylece yatırsınlar, uzatsınlar
toprağın kara bağrına;
Hayattayken senin ve benim olmayan vatan, şimdi senin oldu mu oğul?
____________________ Dört Sey Geri Gelmez Atılan Ok, Söylenen Söz, Kacırılan Fırsat ve Gecen
Zaman ...
|
|
Ziyaretçi
|
|
Yazılış Tarihi: 23/2/2008 Saat 19:35 |
|
|
Eline yüreğine sağlık CANDOST
Allah yardımcıları olsun. Zor iklim şartlarında, kahpelerin inine girmek,
onları ekisiz hale getirmek zor olsa da, bunu yapabilecek iman, yürek ve
teçhizata çok şükür ki sahibiz.
BU harekat, hem içte hem de dışta olması eşzamanlı olarak sürdürülmesi çok
güzel, inşallah başarıya ulaşacaktır.Benim asıl değinmek isteiğim nokta
ise, önemli olan bunların temizlenmesinden ziyade,bunu masabaşında siyasi,
politik ve brokratik yolladan pekiştirmektir. Yoksa bizler şehitlerimizi
3-5 tane şerefsizin ölümü için heba etmiş oluruz. Kalıcı olmasını
istiyorsak meseleyi bu yönleriyle de ele almak kalıcı sonuç verir. Aksi
halde bunların kökünü temizlesen, Türkiye'nin hep bu şartlarda olmasını
isteyen şer güçler oralara yine parayla tutulmuş it sürülerini yine
dolduracaktır.Önemli olan insanı değil sistemi yoketmektir. Daha şimdiden 7
şehit haberi geldi. Hayatını kaybeden şehitlerimize Allah'tan rahmet, acılı
ailesine, Türk Silahlı Kuvvetlerine ve Türkiye'mize başsağlığı diliyorum.
Acımız büyük ama şehit kanı akmadan özgürlük olmuyor. Allah herkese bu
uğurda şehitliği nasip etsin.
Sevgilerimle
|
|
Junior Member Cevaplar: 2 kayıt olmuş: 12/10/2007 Durum: Çevrimdışı
|
|
Yazılış Tarihi: 23/2/2008 Saat 21:18 |
|
|
Dünyanın başka bir ülkesinde,hukuk,özgürlük,demokrasi ve insan hakları
adı altında etnik ayrışmaya yönelik şiddetin varlığını ortaya koyanlara
sağlanan hoşgörü ve onu koruyanlara bu kadar tahammül var mıdır
bilmiyorum?Ama bildiğim içimin acıdığı ve yüreğimin yandığı…
Bu durumu nereden ele alırsak alalım,anlaşılmaz bir durum var
ortada.Sürekli şehit veriyoruz.Akan kanlar kansızları mutlu etse de,bizim
yüreğimizden ılık ılık aşağılara doğru akıyor.Şehit ailelerinin feryatları
gece ve gündüz kulaklarımızda..Çaresizliği kabullenememenin hırçınlığı
yumruklarımızı kenetlemiş.Ümitlerimizi yasladıklarımız onları askıda
tutmuş.Peki bu acıların ve mezarlıkta sıradağlar gibi duranların bedeli ne
olacak?
Bedeli;askerlerimizi şehit edenlere mecliste kardeşimiz diyenlere
gösterilen hoşgörümüdür…Bedeli gazeteci kılığında Barzani’yle
yan yana oturan yada biraz daha fazla para kazanmak için onun kucağından
inmeyenler midir?Bedeli;anma programlarında onları milyonlar yerine
yüzlerle,binlerle sahiplenmek midir?Bedeli,Türk ağzı yerine her ağızla
konuşanlara gösterilen sabır mıdır?
Arif Nihat Asya’nın ‘’Bayrak’’ şiirini tüm
şehitlerimize ithaf ediyorum…Selam ve Dua ile…
Ey mavi göklerin kızıl ve beyaz süsü…
Kızkardeşimin gelinliği,şehidimin son örtüsü.
Işık ışık,dalga dalga bayrağım.
Senin destanını okudum,senin destanını yazacağım.
Sana benim gözümle bakmayanın, Mezarını kazacağım.
Seni selamlamadan uçan kuşun,
Yuvasını bozacağım.
Dalgalandığın yerde,ne korku,ne keder…
Gölgende bana da,bana da yer ver!
Sabah olmasın,günler doğmasın ne çıkar,
Yurda ay-yıldızının ışığı yeter…
Savaş bizi karlı dağlara götürdüğü gün
Kızıllığında ısındık;
Dağlardan çöllere düşürdüğü gün
Gölgene sığındık.
Ey şimdi süzgün,rüzgarlarda dalgalı;
Barışın güvercini,savaşın kartalı…
Yüksek yerlerde açan çiçeğim,
Senin altında doğdum,
Senin dibinde öleceğim.
Tarihim,şerefim,şiirim,her şeyim;
Yer yüzünde yer beğen
Nereye dikilmek istersen
Söyle,seni oraya dikeyim!
TÜM ŞEHİTLERİMİZİN RUHLARI ŞAAD OLSUN..
YÜCE TÜRK MİLLETİNİN BAŞI SAGOLSUN...
|
|
Ziyaretçi
|
|
Yazılış Tarihi: 23/2/2008 Saat 23:03 |
|
|
Vatan borcunu
Laikiyle yapanı.
Yürekten ,Kutluyorum.
Sahte raporla
Bu Kutsal görevden kaçana.
Yazılkar olsun
Haramzade, diyorum.
Ulus için
Ayyıldızlı Bayrak için
Laik Cumhuriyet için
Canını feda eden
Kahraman evlatlarımızı
Rahmetle, saygı ile minnetle
Anıyorum.
Tüm Ulusuma
Baş sağlığı diliyorum.
Allahıma
Mehmetçiğimi koruma
Dileğinde ,bulunuyorum.
Tüm Ulusum İnsanına
Saygı, sevgi, selam ve derin
Muhabbetlerimi
Arz ediyorum.
Ne Mutlu Türküm
Diyorum.
Vatanımı.
Ayyıldızlı Bayrağımı
Laik Cumhuriyetimi
Canımdan çok ,seviyorum.
Yüce ATATÜRK ve Değerli
Silah Arkadaşlarını
Tüm Şehitlerimizi
Vefat eden
Tüm Gazilerimizi
Rahmetle Minnetle Anarken
Hayatta olanlara
En derin saygı ve sevgilerimi
Arz eder.
Benden büyük, küçük demeden
Vatan için, Bayrak için
Laik Cumhuriyet için
Çarpışıp ,
Gazi oldukları için
Ellerinden ,öpüyorum.
Şehit Ailelerimizin
Acılarını yürekten paylaşıyor
Türk Ulusumun
Başı sağ olsun diyorum.
Yazımı ,lütfedip okuyanlarıda
Hürmetle, muhabbetle
Selamlıyorum.
İyiki ,Varsınız diyorum
25.Ekim2007
Şair 67.
Ali Cemal AĞIRMAN Dostumun eline yüreğine sağlık biraz önce gönderdi.
|
|
Member Cevaplar: 239 kayıt olmuş: 11/9/2006 Durum: ÇevrimdışıCinsiyet:
|
|
Yazılış Tarihi: 23/2/2008 Saat 23:43 |
|
|
Canım Oğlum,
Nereden, nasıl başlasam bilmiyorum. O kadar özledim ki seni…
Canım yavrum, sen bizim ilk göz ağrımızdın.. Dört gözle beklemiştik babanla
doğumunu… Dokuz ay sonra hastanede seni kucağıma bıraktıkları ilk gün
vuruldum sana… Ne güzel gözlerin vardı, ışıl ışıl… Öyle güzel
kokuyordun ki… Evimize neşe getirdin. Bir de hep uslu çocuktun, hiç
üzmedin beni… Ne sık sık ağladığını bilirim, ne de yok yere
huysuzlanmanı… Uyurken bile gülümserdin, meleklerle oynadığını
düşünürdüm. Hastalanırsan başından ayrılmazdık, babanla nöbet tutardık
sabaha kadar… İlk adımını unutamam, sonra ilk ‘anne’
deyişini… Hep üstüne titredik.
Sonra büyüdün… Zaman su gibi geçiyor. Her dışarı çıkışında, her
seyahatinde sana belli etmedim ama yüreğimden neler koptu.
Bir tek seni askere uğurlarken rahattım. Komutanlarının sana gözü gibi
bakacağından emindim. Bir süre sonra Güneydoğu’ya gideceğini haber
ettin. O kadar heyecanlıydın ki, öyle emin konuşuyordun ki…
“Göreceksin anne, bu devlet düşmanlarına gereken cezayı vereceğim.
Vatanımın dağlarını bu eşkıyalardan temizleyeceğim” diyordun. Hep
komutanlarının iyiliğinden, arkadaşlarından bahsettin. Rahatlığın, güvenin
bizleri de rahatlattı. Sana sadece “Kendine dikkat et evladım”
diyebildim. Ne de olsa seni bugünler için yetiştirmiştik. “Merak
etme” diyordun, “Merak etme annem. Kalbini rahat tut!”
Bir gün merakta bırakmadın bizi, fırsatın oldukça sık sık aradın, ayda bir
mektubunu aldık. Mektubunu dakikalarca kokladığımı bilirim. Gönderdiğin
fotoğrafları baş ucumuza koyduk.
Son mektubunda “Ben şehit olursam, ağlamayın sakın! Düşmanları
sevindirmeyin.” diyordun. Telefonda “O nasıl söz oğlum”
dedim. Sustun, sanki içine doğmuştu. “Hakkını helal et, güzel
annem” dedin. Nereden bilirdim bu konuşmanın seninle son konuşmamız
olduğunu… Baban duymuş önce, haberlerde söylemişler. Söylemediler
önce bana… Kardeşin de sakladı. Ana yüreği bu, hissettim ben…
Sonra öğrendim ki, pusuya düşürmüşler, çıkan çatışmada vurmuşlar
seni… Elleri kırılsın o zalimlerin… Sanki canımı aldılar, sanki
dünyayı başıma yıktılar. Bir ateş ki yüreğimin tam ortasına oturdu.
Komutanlarınla görüştük, seni çok övdüler. “Kahramanca çarpıştı. Kanı
yerde kalmayacak. Bizi de evladınız sayın artık.” dediler.
“Vatan sağolsun” dedim. Oğlum seninle hep gurur duydum,
sağlığında bir gün olsun boynumuzu eğik gezdirmedin … Cenaze
töreninde de başımız dik, gururluyduk. Sana sözümüzü tuttuk, bir damla
gözyaşı göstermedik, namertler sevinmesin diye… Hep içimize akıttık
gözyaşımızı… Bayrağa sarılı tabutunu öptüm. Ben senden bir saat, bir
dakika ayrı kalamazdım, şimdi seni nasıl toprağa koyacaktım a canım oğlum!
Aradan onca zaman geçti. Acın, hasretin içimizde yavrum… Bir kerecik
bile olsa kokunu alabilsem, saçlarını okşayabilsem, öpsem gamzenden…
Sevindirici bir haberim var sana… Komutanların sözünü tuttu
yavrucuğum, kanın yerde kalmadı, sana kıyanları tez zamanda buldular,
cezalarını verdiler. Cenazene gelmeyenler, cenazene gelmeye utananlar,
“senin gibi ana kuzularını vuranları affettiler yavrum…
Acımıza, acı eklediler.” Onları affetmeyeceğim. Canım oğlum, fırsat
buldukça yanına geliyorum, dertleşiyorum seninle… Sağolsunlar,
komutanların her fırsatta gelip misafirimiz oluyor. Yokluğunu aratmıyorlar.
Yakında kardeşin de askere gidiyor. Bu vatana bir arslan verdim, gerekirse
ikincisini veririm. “Vatan Sağolsun”
Seni çok seven annen…
[tarihinde düzeltildi 23/2/2008 Saat 23:53 Yazar Rojin]
____________________ Dört Sey Geri Gelmez Atılan Ok, Söylenen Söz, Kacırılan Fırsat ve Gecen
Zaman ...
|
|
Junior Member Cevaplar: 46 kayıt olmuş: 6/11/2004 Durum: Çevrimdışı
|
|
Yazılış Tarihi: 24/2/2008 Saat 19:15 |
|
|
her biri ana kucagindan
vatan borcu icin
millet icin can verenler.
yarabbbbbbbbbbbbbbb!!!!!
bir hilal ugruna´ne gunesler batiyor.
____________________ kopan bir ipe, sımsıkı bir dugum atarsanız, ipin en saglam yeri artık bu
dugumdur. ama ipe her dokunusunuzda, canınızı acıtacak tek nokta yine o
dugumdur."
www.dostsesi.com
dunyaya acilan pencereniz
|
|
|