Birinci Dünya Savaşı'nda Ingilizlere, 150 bin askerimiz esir
düştü. Bu askerlerden bir kismi da Mısır'ın
Iskenderiye şehri yakınlarında bulunan Seydibeşir Usare
Kampı'na hapsedildi.
Kampın tam adı, 'Seydibesir Kuveysna Osmali Useray-i Harbiye
Kampı' idi. Bu kampta, 1918'de Filistin cephesinde esirn
düşen 16. Tumen'in 48. Alayı'na baglı Osmanlı
askerleri tutuluyordu.
12Haziran 1920'ye kadar iki yıl boyunca her türlü
işkence, eziyet, agır hakaret ve aşagılamaya maruz
kaldılar.
Bu insanlık dışı muamelenin nedeni ise Ermeniler idi...
Kamptaki, Türkçe bilen Ermeni tercümanların yalan,
yanlış çevirileri ve kışkırtmaları
nedeniyle, kamplarin Ingiliz komutanları, azılı Türk
düşmanı kesilmişlerdi. Savas bitmişti. Ancak,
kamptaki ağır koşullar nedeniyle Ölenler
dışındaki askerleri teslim etmek, Ingilizler'in işine
gelmiyordu. Cünkü, olasi yeni bir savasta, bu askerlerin yeniden
karşılarına cıkabilecekleri, Ermeniler tarafından,
Ingilizlerin beyinlerine işlenmişti.
ÇÖzüm toplu katliamdı... Askerlerimiz, mikrop
kırma bahanesiyle, süngü zoruyla dezenfekte havuzlarına
sokuldu. Ancak suya normalin cok uzerinde krizol maddesi
katılmıştı. Mehmetçik, daha ayağını
soktuğunda, aşırı krizol maddesi nedeniyle
haşlanıyorlardı. Ancak Ingiliz askerleri dipçik
darbeleri ile askerlerimizin havuzdan çıkmalarina izin
vermiyorlardi. Mehmetçikler, bele kadar gelen suya
başlarını sokmak istemedi. Ancak bu kez Ingilizler havaya
ateş etmeye başladı. Askerlerimiz, Ölmemek için
çÖmelerek başlarını suya soktular. Ancak
başını sudan kaldıran artık gÖremiyordu.
Cünkü gÖzler yanmıştı...
Dışarı çıkanların halini gÖren
sıradaki askerlerimizin direnişleri de fayda etmedi ve 15 bin
askerimiz kÖr oldu. Bu vahset, 25 Mayis 1921 tarihinde TBMM'de
gÖrüşüldü. Milletvekilleri Faik ve Şeref
beyler bir Önerge vererek, Mısır'da esirlerin krizol
banyosuna sokularak 15 bin vatan evladının gÖzlerinin
kÖr edildiğini, bunun faili olan Ingiliz tabip, garnizon
komutanı ve askerlerinin cezalandırılması icin TBMM'nin
teşebbüse geçmesini istediler.
Tabiiki yeni kurulan devletin bin türlü sorunu vardı. Bu
hesap sorma işide unutuldu gitti.
Ama onlar unutmuyorlar...
Kendi ihanetlerini bile soykırım ambalajına sarıp,
dünya kamuoyuna sunuyorlar. En üzücü olanı da
malum birilerinin, bu karalama kampanyalarına çanak
tutması...
ŞEHİTLERİMİZE SAYGINIZ VARSA 3 dakikanızı
almaz bu yazıyı arkadaşlarınıza gÖndermek.
ERMENİLER SOYKIRIM YAPILDI DIYE DüNYAYI AYAĞA KALDIRIYOR
BİZİM TARİHİMİZDEN HABERİMİZ YOK.
____________________
Nefrete Sevgiden Daha çok Güvenirim Demiş şeytan...
çünkü Nefretin Sahtesi Olmaz...