Hz. Ali'nin cömertliği, insanîliği, Resulullah'a olan yakınlığıyla edindiği
büyük manevî miras onu yüzyıllardır halk inançlarında destani bir kişiliğe
büründürmüştür. Bir gün onun dört dirhemi vardı. Birini açıktan, birini
gizliden birini gündüz, birini de gece infak etti ve hakkında şu ayet-i
kerime indi: "Mallarını gece ve gündüz, gizli ve açık olarak infak edenler.
Onlar için Rabbleri katında karşılıkları vardır ve üzülecek de
değillerdir." (el-Bakara, 2/274).
Hz. Osman'ın şehâdetinden sonra İslâm'ın ileri gelen şahsiyetleri ona
bey'at ettiler. Ancak onun bu dönemi Allah'ın bir takdiri olarak son derece
karışık bir dönem oldu. Hilâfete geçtiğinde hâlledilmesi gereken bir çok
problemle karşı karşıya kaldı. Bu karışıklıklar Cemel ve Sıffın gibi iç
çatışmaları doğurdu. İslâm devleti bünyesindeki bu ihtilâfları giderme
konusunda büyük fedakârlık ve gayretler gösterdi.
600.000= 6 nasihat
Peygamberimiz (s.a.s.) Hz. Ali'ye buyurdu: " Ya Ali, altıyüzbin koyun mu
istersin, yahut altıyüzbin altın mı veya altıyüzbin nasihat mı istersin ? "
Hz. Ali dedi: "Altıyüzbin nasihat isterim." Peygamberimiz buyurdu: "Şu altı
nasihate uyarsan altıyüzbin nasihata uymuş olursun:
1. Herkes nafilelerle meşgul olurken sen farzları ifa et. Yani farzlardaki
rükünleri, vacipleri sünnetleri, müstehapları ifa et.
2. Herkes dünya ile meşgul olurken sen Allah'u Teâlâ'yı hatırla. İslâm'a
uygun yaşa; İslâm'a uygun kazan; İslâm'a uygun harca.
3. Herkes birbirinin ayıbını araştırırken sen kendi ayıplarını ara. Kendi
ayıplarınla meşgul ol.
4. Herkes dünyayı imar ederken sen dinini imar et, zinetlendir.
5. Herkes halka yaklaşmak için vasıta ararken, halkın rızasını gözetirken
sen Hakk'ın rızasını gözet; hakka yaklaştırıcı sebep ve vasıtaları ara.
6. Herkes çok amel işlerken sen amelinin çok olmasına değil, ihlaslı
olmasına dikkat et."
Yöneticilere nasihati
Ümmetin malını ümmete dağıtırken de son derece titiz davranırdı. Kendisine
bir pay ayırma noktasında gayet dikkatli olup, kimsenin hakkına tecavüz
etmemekte de büyük bir örnek idi. Kendisini Kûfe'de görenler, kışın
soğuğunda ince bir elbisenin altında tir tir titreyerek camiye gittiğini
aktarırlar. Devlet yönetici ve memurlarının nasıl davranmaları gerektiği
konusunda şu yönetmeliği hazırlamıştı.
1. Halka karşı daima içinizde sevgi ve nezaket besleyin. Onlara bir canavar
gibi davranmayın ve onları azarlamayın .
2. Müslüman olsun olmasın herkese aynı davranın. Müslümanlar kardeşleriniz,
müslüman olmayanlar ise sizin gibi bir insandır.
3. Affetmekten utanmayın. Cezalandırmada acele etmeyin. Emriniz altında
bulunanların hataları karşısında hemen öfkelenip kendinizi kaybetmeyin .
4. Taraf tutmayın, bazı insanları kayırmayın. Bu tür davranışlar sizi zulme
ve despotluğa çeker.
5. Memurlarınızı seçerken zalim yöneticilere hizmet etmemiş ve devletin
suçlarından ve zulümlerinden sorumlu olmamış bulunmalarına dikkat edin.
6. Doğru, dürüst ve nazik kişileri seçin ve çıkar ummadan ve korkmadan acı
gerçekleri söyleyebilenleri tercih edin.
7. Atamalarda araştırma yapmayı ihmal etmeyin.
8. Haksız kazanç ve ahlâksızlıklara düşmemeleri için memurlarınıza
yeterince maaş ödeyin.
9. Memurlarınızın hareketlerini kontrol edin ve bunun için güvendiğiniz
samimi kişileri kullanın.
10. Mektuplar ve müracaatlara bizzat kendiniz cevap verin.
11. Halkın güvenini kazanın ve onların iyiliğini istediğinize kendilerini
inandırın .
12. Hiç bir zaman vaadinizden ve sözünüzden dönmeyin.
13. Esnaf ve tüccara dikkat edin; onlara gereken önemi gösterin, fakat
ihtikâr, karaborsa ve mal yığmalarına izin vermeyin.
14. El işlerine yardım edin; çünkü bu yoksulluğu azaltır, hayat standardını
artırır.
15. Tarımla uğraşanlar devletin servet kaynağıdır ve bir servet gibi
korunmalıdır.
16. Kutsal görevinizin yoksul, sakat ve yetimlere bakmak olduğunu hiç
aklınızdan çıkarmayın. Memurlarınız onları incitmesin, onlara kötü
davranmasın. Onlara yardım edin, koruyun ve yardımınıza ihtiyaç duydukları
her zaman huzurunuza çıkmalarına engel olmayın
17. Kan dökmekten kaçının, İslâm'ın hükümlerine göre öldürülmesi gerekmeyen
kimseleri öldürmeyin.
Hz. Aliden rivayet bazı hadis-i şerifler
Hz. Ali'nin peygamberimizden rivayet ettiği bazı hadis-i şerifler: "Günah
işleyen biri pişman olur, abdest alır namaz kılar ve günahı için istiğfar
ederse Allah'u Tealâ Nisâ suresinde 'Biri günah işler veya kendine zulmeder
sonra pişman olup Allah'u Teâlâ'ya istiğfar ederse Allah'u Teâlâ'yı çok
merhametli ve af ve mağfiret edici bulur' buyurmaktadır."
"Üzerinde farz namaz borcu olan kimse, kazasını kılmadan nafile kılarsa boş
yere zahmet çekmiş olur. Bu kimse, kazasını ödemedikçe Allah'u Teâlâ onun
nafile namazlarını kabul etmez."
"Malınızın zekâtını veriniz. Biliniz ki, zekâtını vermeyenlerin bunu vazife
kabul etmeyenlerin namazı, orucu, haccı ve cihadı ve imanı yoktur. "
Hz. Ali buyurdu: "Kişi dili altında saklıdır. Konuşturunuz, kıymetinden
neler kaybettiğini anlarsınız."
"İnsanın yaşlanıp Rabbini bildikten sonra ölmesi, küçükken ölüp hesapsız
Cennet'e girmesinden daha hayırlıdır."
"Kul ümidini yalnız Rabbi'ne bağlamalı ve yalnız günahları kendini
korkutmalıdır."
"Cahil, bilmediğini sormaktan utanmasın. Alim, içinden çıkamayacağı bir
meselede en iyisini Allah'u Teâlâ bilir' demekten sakınmasın."
"Sizin için korktuğum şeylerin en başında, nefsinin isteğine uymak ve uzun
emelli olmak gelir. Birincisi hak yoldan alıkoyar; ikincisi ise ahireti
unutturur."
"Amellerin en zoru üçtür. Bunlar; nefsin hakkını verebilmek, her halde
Allah'u Teâlâ'yı hatırlayabilmek, kardeşine bol bol ikramda
bulunabilmektir."
"Takva, hataya devamı bırakmak; aldanmamaktır."
"Kalpler, kaplara benzer. Hayırlı olanı, hayırla dolu olanıdır."
"Bana bir harf öğretenin kölesi olurum.
Hz. Alinin nasihatleri
İbn-i Mülcem, Hz. Aliyi yaralayınca Hz. Hasan ağlayarak yanına girdi. Hz.
Ali:
- "Oğlum, niye ağlıyorsun?" Hz. Hasan:
- "Nasıl ağlamayayım? hiretin ilk, dünyânın son gününde bulunuyorsun!
- "Oğlum, dörder maddeden ibâret şu iki tavsiyemi iyi belle, onlara riâyet
edersen, yapacağın hiçbir şey sana zarar vermez:
1- En büyük zenginlik, akıl.
2- En koyu fakirlik, ahmaklık.
3- En yaman yalnızlık, böbürlenmek.
4- En değerli âlîcenâplık, güzel ahlâktır.
Diğer dört şey ise:
1- Ahmakla dostluktan sakın, çünkü o sana faydalı olmak isterken zarar
verir.
2- Yalancıyla dost olma. Zîrâ o, senden uzak duranı sana yaklaştırır,
yakınını da senden uzaklaştırır.
3- Cimriyle de dostluk kurma, zîrâ ihtiyaç duyduğun şeyi senden
uzaklaştırır.
4- Fâcirle de dost olma, çünkü seni ucuza satıverir."
Alinti
____________________
!! Dost Dost dedik nicesine sarildim Sadik Dost Kara toprakmis !!