Candan bir merhaba
Şöyle bir düşündüm de, ilk mektebe (ilkokula)
başladığımızda öncelikle günler, aylar ve
mevsimler öğretilirdi.
Şimdi nasıl bir öğretim var bilmiyorum. Aradan o kadar uzun
zaman geçti ki…
Bir rivayete göre mevsimlerde değişti. Değişmeyen tek
şey kaldı. İlk bahar, yaz, sonbahar, kış.
İnsanoğlu ömrü boyunca dört mevsimi de yaşarmış…
Çocukluk ve gençlik yılları, ilkbaharı
Kemal yaş yaz mevsimini
İhtiyarlık son baharını
Tebdil-i mekan yani ölüm ise kış mevsimine benzemez mi?
Sonbaharın günlerini yaşadığımız şu
günlerde yavaştan yaprak dökümü başlayacak, beyaz bir sayfa
oluşacak, solmuş kurumuş dal ve bir başka
başlangıç..
Dahası turfanda çehrelerin yılların yorgunluğuna yenik
düştüğü ve kasislerin su yüzüne çıktığı
virajlı stabilize bir yol..
Velhasıl yol karlanıyor
İş yavaş yavaş bitiyor
Patinaj başlıyor
Ömür tükeniyor..
Bir atasözü vardır bilirmisiniz. Dost başa düşman ayağa
bakar. Diye. Başa bakan dostlar, Hayrola kardeşim senin de
başına karlar yağmış derler.
Doğrudur.
İlk kar, Erciyes, Palandöken, Uludağ ve Kartalkaya ya düşer.
Daha sonra yaşı 40 ı bulanların başına
yağar.
İnce ince, tane tane derken hafif yağan kar taneleri
başımızı tamamen kaplar.
Yalılı okulda Rahmetli Şinasi Çelenk hocamız zaman
zaman böyle konulardan bahsederken biz ise 20 li yaşların
verdiği haytalıkla Niyazi Hocamızın tabiriyle gıy
gıy (r harflerini söyleyemezdi) geçerdik.
Yani dostlar Şinasi hoca dost idi. Başa gelene
baktırırdı. Yani sonbahara...
Sevgiyle