Gerçek Gündem’in yılın son iki
gününde yayımladığı ‘’Sizce ne
oluyor?’’ başlıklı ankete 3050 kişi
katıldı. Ankete katılan 3050 kişiden sadece
274’ü
‘’Türkiye iyiye gidiyor’’ seçeneğini
işaretledi. 2776 kişi ise ‘’Türkiye
kÖtüye gidiyor’’ dedi. Yüzde 91’lik bu
oran okurlarımızın büyük
bÖlümünün
gelişmelerden kaygı duyduğunu ortaya koydu.
Anket sonuçlarına baktığımızda ve son
günlerde yaşanan gelişmeleri
alt alta sıraladığımızda ortaya çıkan
tablonun ‘’iç açıcı’’
olduğunu sÖyleyebilmek zaten mümkün değil.
AKP medyası her şeyi ‘’güllük
gülistanlık’’ gÖsterme gayretine girişse de
‘’gerçekler’’ umut pompalamaya
çalışan iktidar yandaşlarını anında
tekzip ediyor.
Son birkaç günde yaşanan gelişmeler,
Türkiye’nin 2010 yılında da bir ‘’iç
kargaşa’’ yaşayacağının
ipuçlarını veriyor. Tek parti diktatoryasına giden
yolda engel bırakmak istemeyen AKP hergün yeni bir hukuk
dışı eyleme imza atıyor.
Bunun son Örneği ise TBMM’de yaşanıyor.
Milliyet Gazetesi’nin aktardığına gÖre,
CHP’li milletvekilleri Fransa’dan gÖnderilen
“Anadolu İslam Cumhuriyeti Anayasası”
yazılı Kuran-ı Kerim CD’lerinin TBMM kampusunda
dağıtılmasına itiraz ediyor. Meclis
Başkanlığı bunun üzerine milletvekili
odalarında ‘’gizlice’’ arama
yaptırıyor.
Gazetenin haberine gÖre,
CHP Grup Başkan Vekili Kemal Anadol, odalarının
arandığının ortaya çıkması üzerine
TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin’i arayarak tepki
gÖsteriyor.
Şahin, CHP’li Anadol’un tepkisi üzerine
“Toplatma kararını ben verdim” diyor.
Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek ise
yaşanan skandalı soru Önergesi haline getirdi ve
basınla paylaştı..
Dibek, soru Önergesinde hem Atatürk’e hakaret içeren
CD’lerin
Meclis’e nasıl sokulduğunu hem de odalarının
aranmasının gerekçesini sordu.
Soru Önergesinin ardından açıklama yapan Dibek
şÖyle konuştu:
“Sekreterim ve danışmanım salı günü
TBMM’den ayrıldıktan sonra odama girip CD’yi
aramışlar. Bütün milletvekillerinin odalarına
aynı şekilde girmişler, çekmeceleri, masayı
karıştırıp
CD aramışlar, bulduklarını toplamışlar.
Benim odam haberim olmadan nasıl aranır?
Bu akıl almaz bir olay?
En azından haber verilip ‘postada gÖzden
kaçmış, toplamamız gerekiyor’ denilebilirdi.
Bir milletvekili arkadaşımızın danışmanı
‘Ajandamı da almışlar’ diyor.”
Yaklaşık yedi yıldan bu yana
‘’demokrasi’’ lafını dilinden
düşürmeyen AKP,
artık ‘’yüce meclis’’i bile bir
‘’operasyon bÖlgesi’’
olarak gÖrüyor.
Meclis Başkanı AKP’li Mehmet Ali Şahin,
‘’CD’yi geri alacağız’’
gerekçesiyle
milletvekillerinin odalarını aratabiliyor.
Oysa ki;
Mehmet Ali Şahin bu CD’nin dağıtılmasından
rahatsız olduysa, milletvekillerine yazı yazar,
CD’lerin meclis başkanlığına getirilmesini
isterdi.
Toplanan CD’ler daha sonra ya imha edilir
ya da arşive kaldırılırdı.
Ancak belli ki;
amaç ‘’üzüm yemek değil,
bağcıyı dÖvmek.’’
AKP’li Başkan Şahin, avukat olmasına rağmen
yÖnettiği mecliste hukuka riayet etmeyerek iktidarın hukuka
bakış açısını bir kez daha gÖsterdi.
Milletvekilerinin odasının gizlice aranması anketimize
yansıyan sonuçların ne denli gerçekçi
olduğunu da gÖstermiş oldu.
Siz bu tablodan sonra hala
‘’Türkiye iyiye gidiyor’’ diyebilir
misiniz?